Organik Aramanın Geçmişi

Organik aramanın tarihine bakmadan önce organik aramayı tanımlayalım. Organik arama; arama motorlarının arama sonuç sayfalarında (SERP) arama yapılan ifade ile ilgili genellikle alaka düzeyi en yüksek sonuçların listelenmesidir. Ancak arama motorlarının hemen hepsinde organik arama sonuçları ile arama motorlarına tıklama başına maliyet ile ücret karşılığı verilmiş reklamlar aynı anda yer alırlar. Tabii arama sonuçlarında reklamlar ve organik sonuçlar kolaylıkla ayırt edilebilmektedir.

İnternet sitelerinin kullanıcıları daha rahat erişimi için optimize edilmeye başlanması 1990 ‘ların ortalarına dayanıyor. Bu zamanlarda webmasterlar ilk kez yayınladıkları sayfalarını daha fazla kullanıcıya erişsin diyerek optimize etmeye başladı. Arama motorlarının internet sitelerini taramaları da bu tarihlere denk geliyor. 90 ‘ların ortalarında artık arama motorları sayfalardaki bağlantıları görmeye ve taramaya başladı. Bu zamanlarda artık arama motorları sayfaları önbelleklerine alıp, aynı zamanda internet sitelerini içeriklerinde geçen metinlere göre ilgili oldukları kategoriler şeklinde sınıflamaya başladı. 2000 ‘lere yaklaşıldığında ve 2000 ‘lerin başlarında arama motorları kullanıcılar arama yaptıklarında karşılaştırma ile sonuç döndürüyor, arama motoru sonuç sayfalarında internet sitelerini listeliyorlardı. Tıpkı bugün ki gibi, tek fark o zaman şimdi olduğu kadar akıllı değillerdi. Daha düz ve basit bir mantıkla arama sonuçları biz kullanıcılara getiriliyordu.

Bu durum yani arama motorlarının bu davranışı o dönem webmasterların dikkatini çekti. Organik sonuçların algoritmasını anlayanlar sitelerini buna göre optimize etmeye başladılar. Daha fazla kullanıcıya erişmek adına belli arama ifadelerinde en önde yer almak isteyenler bu durumun farkına vardığında sitelerini bu basit algoritmaya göre inşa etmeye başladılar. Ve erken davrananlar her zamanki gibi oldukça başarılı oldu. İşte SEO –Search Engine Optimization- böyle doğdu. Ancak o zamanlar henüz SEO diye bir kavramdan söz edilmiyordu. Endüstri Analisti Danny Sullivan ‘ göre SEO kavramı ilk kez 1997 ‘de dile getirildi.

2 Mayıs 2007 ‘ye gelindiğinde Arizone Marka Ofisinde bir anlatımda Jason Gambert SEO ‘nun bir anahtar kelime optimizasyonu ve arama motorlarının manipülasyonu olduğunu bir pazarlama servisi ya da hizmeti olmadığını söylüyordu.

Aliweb gibi o dönem arama motorlarının algoritmaları artık (Aliweb: Web’in en eski arama motorlarındandır. Hala hizmette. En eskisi ise Archie’dir.) internet sitelerinin kod tarafına girilen meta etiketlerini ve açıklamaları okuyabiliyor ve buna göre listeleme yapıyorlardı. Dizin sayfaları meta verileri kullanılarak oluşturulmaya başlanmıştı. Ancak o zamandan günümüze gelen sorun: Arama motorlarının meta etiketleri ve açıklamaları ile manipüle edilebilir olduğuydu. Jason Gambert ve onun düşüncesinde olanlarından en büyük dayanağı buydu. Şimdi ise ileri akıllı algoritmaları ile arama motorları büyük ölçüde bu durumun önüne geçebiliyor.

Arama motorlarının çalışmasını ve indekslemesini anlatan güzel bir animasyon :

Ve Google. 1998 ‘de Larry Page ve Sergey Brin Google ‘ı kurdu. Basit bir tasarım, anlaşılır bir yapı ile Google kullanıcıların sadakatini kazanmayı başardı. Diğer arama motorlarında görülen manipülasyonu önlemek için bazı tedbirler getirdi. Link analizi, PageRank faktörü, kelimelerin kullanımı, meta etiketlerinin, başlıkların ve açıklamaların kullanımında ki abartılar, sitenin link yapısı vb. faktörler ile o dönemde ciddi anlamda önemli tedbirler aldı. O dönemde Google ile gelen PageRank faktörü webmasterları zorladı. PageRank değerinin yükselmesi, hedef ifadelerde yüksek sıralama elde etmek amacıyla birçok yöntem uygulandı. Bu yöntemlerin çıkmasında Google ‘ın algoritmaları, kendi yayınladığı web kalitesi yönergeleri gibi gelişmeler önemli etkenlerdir. Artık link alım-satım ilişkileri, link inşaları başlamıştı. Ancak yine de hala Google dâhil arama motorlarının sonuç sayfaları manipüle edilebiliyordu.

Yıl 2004 olduğunda artık arama motorları (en önde Google) algoritmalarından kullanıcıları kısmen haberdar etmeye başladılar. İnternet sitelerini hangi kriterlere göre değerlendirdiklerini tam olarak açıklamamaya, kıstaslarını saklı tutmaya başladılar. 2005 yılında ise Google, arama sonuçlarını her kullanıcı için özelleştirmeye başladı. Şimdiki kadar gelişmiş değildi ancak kullanıcıların eski aramalarından faydalanarak kullanıcıları daha iyi bir deneyime hazırlıyordu. Ve tekrar 2007 ‘yel geldik. 2007 Temmuz’unda New York Times ‘dan Saul Hansell Google ‘ın internet sitelerinin değerlendirirken 200 ‘den fazla kritere, sinyale göre değerlendirme yaptığını haber yaptı. Ve hala önde gelen arama motorları olan Gooogle, Yahoo ve Bing kriterlerini tam anlamıyla açıklamamakta kararlı davranıyorlardı. Artık tam anlamıyla SEO Uzmanlığı gelişiyordu. Tecrübe edinenler arama motorları açıklamasa da kendi uygulamaları ve deneyimlerinden elde ettikleri önemli faktörleri, etkenleri paylaşmaya başlamıştı. Google ‘ın en ünlü mühendislerinden Matt Cutts PageRank hakkında ve bağlantılar içinde nofollow, dofollow farkı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Nofollow kullanımı ve Google ‘ın bunu ölçmesi ile birlikte birçok şey değişti. Bu dönemde webmasterlar bazı durumları aşmak ve pratik çözümler elde etmek için iframe, JavaScript ve Flash ‘dan oldukça fazla yararlandı.

2009 Aralık olduğunda Google daha iyi arama sonuçları için kullanıcıların arama geçmişlerini ve tarayıcı çerezlerini kullanacağını duyurdu. Akabinde hızlı bir şekilde yeni bir güvenlik ve gizlilik politikası yayınladı.

Ve en büyük devrimlerden biri: Google 8 Haziran 2010 tarihinde yeni indeksleme sistemini açıkladı. Adı Kafein Algoritması (Cafein Algorityhm) olarak duyuruldu. SEO Mühendislerini, uzmanlarını ve webmasterları en çok sarsan algoritma güncellemesiydi.

Şubat 2011 ‘e geldiğimizde Google kopya içeriğin (Duplicate Content) önüne geçmek, kopya içerikle beslenen sayfaları engellemek ve gerçekten iyi ve özgün içerik üreten sayfalara hak ettiği konumu verebilmek için yeni bir algoritmasını duyurmuştu. Panda Algoritması adı şirin ancak birçok internet sitesi için üzücü bir hatıra oldu.

2012 Nisan ‘ında Google arama motoru sonuç sayfalarını manipüle eden, spam yapan internet sitelerini cezalandıracağı algoritması olan Penguin ‘i duyurdu. Bu dönemde nitelikli çalışan, özgün çalışan SEO Mühendisleri rahat bir nefes aldı.

2013 ile Google doğal ve gerçek zamanlı arama sonuçları sunmak, konuşma diline yakın aramalara da doğru sonuçları döndürmek amacı taşıyan Google Hummingbird algoritmasını duyurdu.

Devam eden zamanda ise 2014 yılı içinde Penguin ‘i yeni versiyonu ve Payday Loan 2.0 algoritmaları yayınlandı.

2015 ‘e geldiğimizde Google hala güçlü ancak Yahoo ve Bing önemli ataklar yapmaya başladı. Diğer tarafta Yandex yeni bir rüzgâr ve servisleri ile dikkat çekiyor.

Bakalım neler göreceğiz.