Geceyi sevmek

Geceyi sevmekBlogumun en altında “Telif hakları uykusuz gecelerime aittir.” yazıyor. Sık sık yazılarımı okuyan ya da bloğumu ziyaret edenlerden çoğu olmasa da bir kısmı görmüşlerdir. Evet neredeyse tüm yazılarımı geceleri yazıyorum. Çünkü kendimi en özgür hissettiğim zaman dilimi gece saatleri oluyor. Tüm kuralların anlamını yitirdiği zaman dilimidir gece. Anlamsız kalabalıklardan sıyrılıp kendinle baş başa kaldığın zaman dilimi. Benim için gece beynimin ve gönlümün bir arada ve uyum içinde bir konser sunduğu tek zaman dilimidir. Tüm yazılarım işte bu yalnız senfoninin ürünüdür. Aklıma bir konu geldiğinde ve buraya yazmak istediğimde özellikle gece olmasını beklerim, gündüz benim için anlamını yitirmiş kalabalıkların cümbüşüdür. Geceleri yazıyor olmam bu cümbüşün ortasında aklımı ve gönlümü aynı yola koyamadığımdandır.

Hayal dünyamı karartan gün ışığı çekip gidince geriye sadece hayallerim, anılarım, acılarım ve kalp kırıklıklarım kalır. Oyalanacak bir şeyler bulmak isterim bazen yazı yazamadığımda ama yoktur.  İşte böyle zamanlarda çekilmez olur o gece. Hayallerin kurulup bittiği yerde bir burukluk ve hüzün sarar. Onca zaman severken yalnızlığı o an ağır gelir. Vücudun her zerresini saran o burukluğu ve hüznü atmak, elinden yüzünden silmek ve belli etmemek çok zordur. Yalnızlığın en yoğun hissedildiği vakitteyken bir uğraş bulamamak ve öylece düşünmek, belki birilerini aramak belki yanında birini istemek… Devamını Oku