Bu yıl başlangıcını yazmalıyım. Bu yazacaklarım üniversitede fakültemdeki ilk izlenimlerim. Geçtiğimiz yıl üniversiteyi kazandım ve ilk yıl İngilizce hazırlık eğitimi aldım. Hazırlıktayken sürekli ah, vah, tüh diye yakınıp duruyorduk arkadaşlarla. Yok şu hoca şöyle bu hoca böyle, ders sayısı fazla vs.. Neyse bir yıl böyle geçti gitti, kazasız belasız sertifikayı cebe koyduk. Bu yıl bölümlere geldik. Hay gelmez olaydık. Hocaların herbiri ayrı dert, biri der ki ” ben yoklama almam ama dersime gelmeyeni bırakırım” , biri der ki “benim dersimde çizimleri sadece rotring kalem ile yapacaksınız.” bir diğeri “siz lisede Visual Basic, delphi görmüş olabilirsiniz ama burda onlar işinize yaramayacak C+, C, C Turbo vs öğreneceksiniz.” ulan biz onca yıl ne için okuduk ? Neye didindik bu kodlamaları öğreneceğiz diye ? ( hoş ben daha çok networke yöneldim ama onunda üniversitede bir yeri yok 🙁 ) İşte böyle dengesizlikler. Lisede, dersaneye giderken vs hocalar yok üniversite şöyle rahat yok böyle rahat vs derlerdi külli yalan eğer hala lisedeyseniz inanmayın. Lise kadar rahat ve kolay okunan bir eğitim alanı daha olduğunu sanmıyorum. Ne rahattık be. Sınava bir gün önceden çalış vur 100 puanın gözüne. Atölye dersleri zaten bizim alanımız takır takır sayfa yap, ağ kur, kod yaz vs.. Oohhh ! daha ne olsun ! Ama üniversitede bölüm hiçde böyle değil, her hoca kendi aleminde hepside kafayı yemiş ( proglamacı Tuncay hoca ve işçi sağlığı dersi : Abdulkadir hoca hariç ) . Hayır yani çizeceğimiz üç-beş çizgi bunu ha Faber kalemle çizmişim ha rotring le veya pensanla 😀 ne fark eder ? Pensan kalemede Tombo uç tak Rotring gibi çizer kardeşim. Madem dersin devamlılık zorunluluğu yok, madem derse gelip gelmemek öğrenciye bırakılmış sen daha niye gelmezsen kalırsın havaları yaparsın ki hoca ? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama. Demezler tabiki , bende ancak buraya yazabiliyorum. Sıkıysa böyle bişey de hocaya. Tak ! kaldın yavrum ! 🙂 olay bu kadar. Branş dersleri neyse de bu fizik, aitt, Türk dili niye ? Türk dili hocası bir cümleye iki dakika harcıyor. Bu kadar özverili ve kendi zamanından fedakar bir hoca. Aynı zamanda bizim vaktimizi sömüren biri kendisi. Bir gün şu yazı başında olan resimdeki gibi üzerimde cüppe başımda şapka üniversiteden çıkarım umarım…
İşte böyle sevgili okurum, bunlar fakültemden ilk izlenimlerim.. Tahminimce bu yıl çok yazacağım bu konularda 🙂 Değerli vaktini ayırdığın için teşekkürler.. Yine beklerim 😉
Mehtap
09/24/2010 at 21:37
Dur biraz şikayetlenmeyi final dönemine bırak o zamanlar bu site çok daha eğlenceli olacağa benziyor.Bu arada çok keyifli bir yazıydı tebrik ederim.=))
samet
09/25/2010 at 19:16
Daha yeni başlıyon dur bakalım bunler ne ki neler görecen neler 😀 😀
Musa Gultekin
10/08/2010 at 18:56
valla içini dökmüşün emre. ama elden ne gelir. dedigin gibi en iyisi lise valla. ama biz gene son gun çalışıp ortalamam 36 olsun o yeter diye ugraşıyoruz.(: