Notlara satılık değilim, hiçbir zamanda olmadım…

Başlıkta yazdığım gibi öğrencilik hayatım boyunca hiçbir bir zaman kendimi sınav notlarına satmadım. İstediysem yaptım, istemediysem yapmadım. Şimdi üniversitedeyim, ize final vs derken bu işe iyice canım sıkıldı. Ben almak istediğimi alırım istemediğim birşeyi kimse bana veremez kardeşim 😉  Üniversitedeyim yani sözüm ona özgür bir ortamdayım. O zaman özgür davranırım. Ha n’olur bir iki dersten kalır bir sonraki yıl alttan alırım vs bir şekilde hallederim ama ben yinede not peşinde koşmak biraz fazla not alacağım diye faydasız bir dersten kendimi kasmam… Belli başlı kendime gerekli gördüğüm derslere çalışır, elimden geleni yaparım o kadar. Ben düşüncelerimi böyle saçma bir eğitim öğretim sistemi içinde notlara satmam. Bana gerekli olan, kendime gerekli gördüğüm konularda ve derslerde öne çıkmaya çalışırım. Diğerlerini sallamam. Birşey diyen olursa da benden metal bir nesne misali alacağı ses “tınnn” olur.  Birçok büyüğümün dediği gibi üniversite zamanı hayatımın en değerli kısmı olacaksa, istediğim gibi olmalıdır. Öğrenmek istediğimi öğrenirim, kariyerime ve kişiliğime katkısı olacak şeyleri öğrenirim. Gelip geçici olacak  dersleri önemsememek en doğal hakkım 🙂 Devamını Oku

Reklamlar bitti !

Merhaba değerli okuyucularım. Başlıkta ne demek istediğimi ve uzun zamandır yazamama nedenlerimi açıklayacağım bu yazıda. Bir aydan fazla bir süredir blog yazamıyorum. Nedenlerine gelince ilk neden tabiki üniversite ve sınavlar. Son iki hafta tamamen sınavlara gitti. Aslında sınavlara çalışmadımda. Zaten hepsi berbattı.Ama kendime moral vermek için sürekli “ilk sınavların günahı olmaz” cümlesini kurmaya başladım.Ne kadar doğru bir yaklaşım bilmiyorum. Şimdi sınavlara çalışmadında niye blog yazmadın birader diyecek olursanız sonuna kadar haklısınız.İşin açığı son 1.5 aydır garip bir boşvermişlik içindeydim. Devamını Oku

Hazırlık güzeldi aga :)

Bu yıl başlangıcını yazmalıyım. Bu yazacaklarım üniversitede fakültemdeki ilk izlenimlerim. Geçtiğimiz yıl üniversiteyi kazandım ve ilk yıl İngilizce hazırlık eğitimi aldım. Hazırlıktayken sürekli ah, vah, tüh diye yakınıp duruyorduk arkadaşlarla. Yok şu hoca şöyle bu hoca böyle, ders sayısı fazla vs.. Neyse bir yıl böyle geçti gitti, kazasız belasız sertifikayı cebe koyduk. Bu yıl bölümlere geldik. Hay gelmez olaydık. Hocaların herbiri ayrı dert, biri der ki ” ben yoklama almam ama dersime gelmeyeni bırakırım” , biri der ki “benim dersimde çizimleri sadece rotring kalem ile yapacaksınız.” bir diğeri “siz lisede Visual Basic, delphi görmüş olabilirsiniz ama burda onlar işinize yaramayacak C+, C, C Turbo vs öğreneceksiniz.” ulan biz onca yıl ne için okuduk ? Neye didindik bu kodlamaları öğreneceğiz diye ? ( hoş ben daha çok networke yöneldim ama onunda üniversitede bir yeri yok 🙁  ) İşte böyle dengesizlikler. Devamını Oku

Sinir oluyorum !

Aşağıda okuyacaklarınız normal bir insan fakat daha çok üniversite öğrencisi psikolojisiyle yazılmıştır. Okumak zorunda değilsiniz. Sonra “kafamı ütüledin birader” , “bu ne biçim yazı” gibi yorumlar yapmayın. Tamamen günlük hayatta karşılaştığım durumlardan ibarettir.Bundan çok fazlasını yazabilirdim ancak olurda okuyanlar çıkarsa bu yazıyı, onları yormak istemedim.

Sizde böyle şikayetçi olduğunuz durumları yorumunuzda belirtebilirsiniz.

– Otobüste yolculuk boyunca telefonla konuşanlara

– Durakta beklerken sigara içip izmaritini de milletin ayağının dibine atanlara

– Kendini bilmez bir şekilde sakız çiğneyen kızlara ve erkeklere ( böyle erkekler de var malesef)

– Çokbilmişlik yapıp her konudan kendine bir hatıra senaryosu yazanlara

Devamını Oku

Karabulut ‘da Neymiş ?

karabulutHem reeldeki arkadaşlarım hemde internette tanıştığım arkadaşların ortak bir sorusu var bana yönelttikleri :  “Niye   bu isim ? Tamam kardeşim soyadın Karabulut ama internette itici gelebilir. ” diyor birçok tanıdığım.Bende tabi biraz asabileşiyorum bu ve bu tip sorular karşısında ” Arkadaşım ben gayet memnunum.Sağa sola çatıp ara bozduğum veya yuva yıktığım yok 😀 Nasıl böyle bir algı çıkarıyorsunuz ortaya ? ”  deyince susuyorlar tabi. “Ya işte yinede daha sempatik bir isim, günlüğün içinde iyi olurdu vs ” cevapları geliyor ardından.

Karabulut ‘lar yağmurlarıyla bazen berekete bazen felakete sebep olurlar 😉