NewYork ‘ta Beş Minare

Şimdi biraz kültür ve sanat alanına girelim değerli okuyucularım. Sosyallik iyidir 🙂 Vizyona girdiğinin ikinci günüydü sanırım filme gittiğimde. Fragmanlarından ve fragmanlara yapılan yorumlardan etkilendiğimi farkettim filmi izlerken. Çünkü birçok insan filmi izlemeden fragmana dayanarak kendi kafasındaki yorumları yazmış.
Bu yorumlarda genelde : işte efendim film şöyle siyasi böyle siyasi, o tarafı tutuyor bu tarafı atıyor vs. Film son 10-15 dk sına kadar bu yorumlardaki seyirde gidiyor aslında. Eski şarkıcı yeni yönetmen M.Kırmızıgül mesaj üstüne mesaj vermiş film içerisinde. Cemaatler ve işleyişleri ile alakalı birçok olay ve mesaj içermekte. Ancak filmin sonunda anlıyorsunuzki hikaye çok iyi kurgulanmış ve merak ettiriyor. Aslında Bitlis ‘teki Beş Minarenin NewYork ‘taki yansıması olduğunu görüyorsunuz hikayenin. Haluk Bilginer ‘in usta oyunculuğu da işin içinde olunca film çok etkileyici hale gelmiş. Final sahnesi gerçekten harika.

NewYork Beş Minare

Bunlardan başka film adına bahsedecek olursak ; FBI ajanı rolündeki oyuncular Amerikan filmlerindekini aratmıyor. Kurulan cümleler, hareketler, patavatsız tavırlar vs birebir aynı. Mustafa Sandal ‘ın da hakkını vermek lazım iyi iş çıkarmış. Oyunculuk var bu adamda 🙂 Çatışma sahneleri ve filmin genel anlamdaki çekim kalitesi şu ana kadar sinemamız adına ende rastlanır kalitede. Etkileyici ve gerçekten çaba gösterilmiş çekimler yapılırken belliki. neyse vel hasıl-ı kelam izlemenizi tavsiye ederim çok üst düzey olmasada izlenmesi gerekli bir senaryo yazıp yönetmiş M. Kırmızıgül.  Devamını ve daha iyilerini bekliyorum kendisinden 😉

Share this Story
  • İzlediklerim

    NewYork ‘ta Beş Minare

    Şimdi biraz kültür ve sanat alanına girelim değerli okuyucularım. Sosyallik iyidir 🙂 Vizyona girdiğinin ikinci günüydü sanırım filme gittiğimde. Fragmanlarından ve ...
Load More Related Articles

Facebook Comments

9 Yorumlar


  1. Uğur

    11/17/2010 at 23:23

    Sevgili emre yazını okudum ve bi yerde bi yanlışlık olduğunu farkettiğimden dolayı bilgilendirmek maksadıyla bi kaç bi şe sölemek istiyorum senaryoyu mahsun kırmızıgül yazmamış 10 yıl önce felan sinan çetinden satın almış .. bilgine … 😀 😀 😀

    Reply

  2. Karabulut

    11/17/2010 at 23:30

    Sevgili Uğur insan böyle ulu orta rezil edilirmi ? Neyse sağol. Düzeltelim o zaman. Bir kelime ve bir cümle ile operasyon tamam. Yazarken Mahsun indeksli düşündüm sürekli ondan oldu bu ayrıntıyı atlamam.

    Reply

  3. Kömeç

    11/17/2010 at 23:46

    milliyette yazan blogcular falan beğenmediğini söylüyordu. fragmandan farklı ilerlediğini ve gerçekten çok fazla mesaj olduğu için bir yerden sonra sıktığını falan söylüyorlardı. bi kaç arkadaşımda umduğunuzu bulamazsınız falan diyordu. biri de aynen şöyle demişti yazısında " sırf ingilizcesi iyi diye mustafa sandalı oynatırsanız" diye devam eden bir cümle işte. bilmiyorum fakat ilk fırsatta bir şekilde izleyeceğim…

    Reply

  4. Karabulut

    11/17/2010 at 23:49

    Aslında yüksekten bakıldığında haklı beğenmeyenler. Ben daha çok son birkaç yılda yapılan Türk Sinemasına ait filmler üzerinden değerlendirdim. Bu bakış açısıyla bakınca fena gelmiyor insana. Ama tabi M.Sandal yerine onlarca daha yetenekli ve iyi oyuncular bulunabilirdi. Ve FBI ajanı amerikalılar biraz daha doğal olabilirlerdi. Bir Amerikan filmi setinden bizim NewYork'ta Beş Minare setine geçiş yapmışlar gibi rolleri özelliklede diyalogları.

    Reply

  5. uğur

    11/18/2010 at 13:40

    sevgili yunus emre amacımın rezil etmek olmadığını sende biliyosun :D:D gel gelelim elleştirilere filmi beraber izledik şahsen bn beğğendim sende beğendin filmden önce konuşmuştuk zaten senle yazıda da belirttiğin gibi filmden önce kafamızda bi kaç şey şekillenmişti duyduklarımızdan ama ben şahsen filmi izledikten sonra hiç de öle olmadığını gördüm evet bazı sahneler bilerek çekilmiş ama eleştiriler bence haddinden fazla türk sinemasında bugüne kadar kim böle bir film çekebildi biz bugüne kadar hangi türk filminde robert patrick tarzı adamları görebidik vs. hangi türk filminde bu kadar ustaca çekilmiş bi sahne görebildik ( görsellik açısından söylüyorum ) sırf ingilicesi iyi diye mustafa sandalı oynatmışlar ben de şöle bi şe söyliyeyim acaba sırf türk filmi diye mi bu kadar eleştiri yapılıyo her neyse gel geleim asıl meselemize bence imdb e kayıt olmalıyız ve filme oy vermeliyiz top 250 arasında neden bi türk filmi yok en çok konuşulan film nefes bı kadar konuşulduda neden top 250 de yok neyse işte öle … 😀

    Reply

  6. Karabulut

    11/18/2010 at 13:46

    Çekimler gerçekten kalite , yabancı sinemalarla ölçüşebilecek kalitede hatta ama şu M.Sandal olayı can sıkıcı , tmm çokda sırıtmamış rolünde ancak bizim hiçmi oyuncumuz yok bu adamın yerinde oynayabilecek dedirtiyor. Kadrosunda Haluk Bilginer, Ali Sürmeli, Robert Patrick, Danny Glover gibi oyuncuların olduğu bir filmde M.Sandal uygun durmuyor. Kendimize karşı çok acımasısız orda haklısın. Bu film Türk yapımı değilde bir Amerikan veya İtalyan yapımı olsaydı bu kadar eleştiri almazdı orasıda kesin. Ama İMDB de puan vermek boynumuzun borcu tabi 🙂

    Reply

  7. uğur

    11/18/2010 at 13:48

    O zaman kayıt olup oyumuzu vermelyiz 10 üzerinden 9 bi değil 10 olmalı 😀

    Reply

  8. Karabulut

    11/18/2010 at 13:51

    İlk oy benden 10 üzerinde 8 😉 verdim.

    Reply

  9. Kömeç

    11/18/2010 at 19:20

    arkadaşlar ben filmi seyretmedim fakat çeşitli insanların yorumları bu yönde ki milliyet blogta yayınlanmış bi yazı bile var bi karalama falan var mı bilmiyorum. mustafa sandal bence görüntü olarak ekrana yakışıyor bence güzel senaryoya sahip komedi filmi tam ona göre olacaktır.

    yabancı oyuncular tanınmış isimler konusunda size katılıyorum örnek olur inşallah diğer yönetmenlerimize.

    sinemamızın en büyük eksiklerinden biri sanırım sermaye yoksa yetenekli insanlar gani…

    örneğin bir aksiyon filmi düşünün türk yapımı, size transformers serisinin efektleri bizim yaptığımız bir filmde yer alabilir mi hayır daha çok zaman ve daha çok paraya ihtiyac var.

    Reply

Bir eleştiri yaz

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hakkımda


2010 yılından bu yana blog yazıyorum.


Dijital İş Geliştirme, Dijital Pazarlama, Medya ve Algı Yönetimi, İnternet Reklamcılığı, Web Geliştirme üzerine profesyonel olarak çalışmalar yürütüyorum.


Teknovol 'de kurucu ve yönetici olarak profesyonel iş hayatına devam ediyorum. İnterneti severek ve internetin daha güzel bir alan olmasına yönelik olarak seçici davranarak, yalnız maddi kaygı değil değer ve anlam katmayı da düşünerek güzel işler yapıyoruz.