Blog yazar, fotoğraf çeker, masa tenisi oynar...

Siber Güvenlik Konferansı 2013

Siber Güvenlik Konferansı 2013Siber Güvenlik Konferansı 2013 ‘ün tarihi açıklandı. Türkiye’de siber güvenlik ve açılımları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmayı, bilgi ve bilinç düzeyini yükseltmeyi hedefleyen ve bu amaçla her yıl düzenli olarak gerçekleştirilecek olan konferansın yeri ve tarihi açıklandı. Siber Güvenlik Konferansı’13,  bilgi güvenliği uzmanlarının, bilgisayar korsanlarının, bilgi güvenliğine meraklı olan herkesin, bilişim teknolojisi hukukçuları başta olmak üzere tüm hukukçuların, güvenlik güçlerinin ve bireylerin katılması gereken bir etkinliktir.

Geçtiğimiz yıllarda dünyaya damgasını vuran ve siber dünyadan gelebilecek tehditlere karşı önemini daha çok hissettiren siber güvenlik, siber casus  yetiştirme politikaları, siber savaşlar ve bu alana yönelik olarak ülkelerin bütçelerinden ayırdıkları hatırı sayılır oranlara ulaşan rakamlar, siber güvenlik kavramını bireysel, kurumsal ve ülke güvenliği açısından kritik öneme kavuşturmuştur. Devamını Oku

Motivasyonu sağlamak

MotivasyonKişisel motivasyonumuzu sağlamak hepimizin kendi içinde kavgasını verdiği en önemli konulardan biridir. Sürekli kendi kendimize yöntemler, teknikler geliştiririz deneriz ya da iç konuşmalarla kendimizi gazlamaya çalışırız. Her insan için motivasyon değişkenlik gösteriyor. Herbirimiz farklı şekillerde motive oluyoruz. Belki hırslandığımızda, üzerimizde bir baskı olduğunda, hatta bazılarına biraz küfrettiğinizde işlerini daha iyi yaptıklarını ve daha fazla yoğunlaştıklarını görebilirsiniz. Evet. Motivasyon başarılı olabilmek için başlı başına bir güçtür.  -Motivasyon, Latince’de hareket etme anlamına gelen mot kökünden türetilmiş bir kelimeymiş.-  Buradan yola çıkarsak motivasyonumuzu kaybettiğimiz anlarda durup kara kara düşünmek yerine o anda harekete geçmemiz gerektiğini çıkarabiliriz. Latinceden gelme kelime dedik ya efendim, bizde ki asıl anlamı “güdü” dür.

Kendimizi neyin tetiklediğini, nasıl tetikleyeceğimizi keşfetmekte ayrı bir zorluk oluyor. “Bilmem kaç yıldır bu ruh bu bedende yaşıyor, bi zahmet artık onu da bilelim.” diyebilirsiniz. Kendimizde istekle, hevesle çalışma isteği uyandırabilen şeyler neler, ne yapınca geliyor ? Nerden, kimden geliyor ? , … ? , vs. Devamını Oku

Köle olmak bizim seçimimiz değil mi ?

Kölelik - İnsanlıkBiraz kafa karıştırmak, biraz düşündürmek ve sorgulamak üzerine bir yazı olacak.

Eğer daha iyi not almak için istemeyerek çalıştığınız derslerden memnunsanız,  çalışmak için çalışıyor olmak size normal geliyorsa, hayatınızın 4/3 ‘ünü ilerde zengin olmak için çalışarak geçirmekten sıkılmıyorsanız, istediğiniz şeylere istediğiniz yerlere değil de yönlendirildiğiniz yerlere sizden istenen şeylere yetişmenin telaşı içinde olmaktan şikayetçi değilseniz, okumak için okuyorsanız, ne okuduğunuzun önemi yoksa milyonlarca insana yapılan zulüm umurunuzda değilse bu yazıyı okumayı burada bırakabilirsiniz. Devamını Oku

Nerede ne yapar bu Süper Bilgisayarlar ?

Süper BilgisayarlarHava durumu raporlarının hazırlanması, atom bombalarının geliştirilmesi, nükleer çalışmaların ve hesaplamaların yapılması, kompleks şifrelerin kırılması… Bu ve aklınıza gelebilecek en karmaşık işleri gerçekleştirebilen sistemlere Süper Bilgisayarlar diyoruz. Süper Bilgisayarlar yüzlerce paralel işlemciden meydana geliyor. Günümüzdeki süper bilgisayarlar saniyede trilyonlarca işlemi yürütebilmekteler. İlk süper bilgisayar ne IBM ne de HP tarafından üretilmiştir. Şaşırtıcı gelsede ilk süper bilgisayar ABD ‘de Control Data Corporation adlı şirket tarafından CDC 6600 modeli ile üretilmiştir. Bu ilk süper bilgisayarı insanlığın hizmetine sunan isim ise Seymour Cray ‘dır. Cray daha sonra Cray Research adıyla kendi firması üzerinden yeni süper bilgisayarlar geliştirmeye devam etmiştir. Cray-1, Cray-2… Bu kısa tarihçenin ardından biz Süper Bilgisayarların ne olduğuna neler yaptıklarına bakalım şimdi.

Süper Bilgisayarların en önemli özelliği sahip oldukları işlemci sayıları ve saniyede gerçekleştirebildikleri işlem sayısıdır. Günümüzde geliştirilen süper bilgisayarlarda on binlerce mikroişlemci bulunmaktadır. Bu sayede saniyede trilyonlarca işlemi gerçekleştirebilmektedirler. Süper Bilgisayaların işlem gücü FLOPS ( Floating Point Operation Per Second ) birimi ile ölçülüyor. Bir bilgisayarın mikroişlemcisi ne kadar hızlı ise o bilgisayarın işlem gücü de o kadar hızlıdır. Ancak teknolojinin şartları gereği mikroişlemcilerinde üretiminde hız konusunda bazı sınırlar var. Devamını Oku

2012 Ocak’tan 2013 kucağına

Karabulut2012 ‘den bu tarafa geçmeden önce kısa bir özet… Hazırlık yılı ile birlikte bu yıl üniversitedeki ( SDÜ ) dördüncü yılım oluyor. Geldiğim ilk yıldan bu yana üniversite içinde hemen her yönden aktif ve hareketli oldum. Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri / Ağ İşletmenliğinden üniversiteye geldiğimde ilk olarak hazırlığa başladık. O yıl boyunca bilgisayar ve bilişime çok zaman harcamadım. O ara yeni hevesim ve hala içimde bir parça olan fotoğraf çekmek hobisini edindim ve üniversitede o yıl boyunca Fotoğraf Kulübü Yönetim Kurulu ‘nda yer aldım. Çok güzel, eğlence ve macera dolu bir yıl oldu. Yeri geldi 50 Km ‘lik bisiklet turu düzenleyip geceyi ormanda geçirdik, yeri geldi aldık sırtımıza çantamızı otostop çekip gittik bir yerlere, kimi zamanda sıkıldık deyip vurduk kendimizi yollara. Ve hazırlık yılının ikinci dönemi ingilizce bir yazı ile blog yazmaya başladım. –Blogumun şimdiye kadar olan dökümüne arşiv sayfasından bakabilirsiniz.-

Bölüme geçince herşey bir anda değişti. Birinci sınıfta tekrar bilişim teknolojilerine yöneldim, fotoğraf  kulübünden ayrıldım ve kendimi ağ ve güvenlik bir yandan da blog yazmamın getirdiği bir gereklilik gibi düşünerek seo ve sosyal medya konularına kaptırdım. Kampüs içinde en asosyal olduğum yıl da böylece geçip gitti. Birşeyi kesin anlamıştım ; bölümüm öğretmenlikti (Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği) ancak ülkemin içinde bulunduğu ve benimsediği öğretmen ve öğrenci anlayışı bana göre değildi.

İkinci sınıfa geldiğimde yani 2011 ‘in sonlarında (yazı henüz yeni başlıyor) Yazılım Kulübü   ile tanıştım. Artık kendi alanımda kampüs içinde etkin rol oynamak istiyordum ve başkan yardımcısı olarak göreve başladım. Fotoğraf çekmeyi iyice azaltmıştım ara sıra masa tenisi oynuyordum ve dersleride çok önemsemiyordum, zamanımın çoğu part time işime ve kulüp için çalışmalara gidiyordu. Neyseki emeklerimiz sonuç veriyordu ve üniversitemizde en aktif sekiz kulüpten biri olmayı başarmıştık. Ekip olarak çok çalışkan ve hızlı bir ikinci dönem geçirdik (Ekim 2011 – Mayıs 2012) . Üniversitemizde ilkleri yapıyor ve durmadan koşturuyorduk. Üniversitemizin 20. Yılı’na özel olarak Özgür AKIN ‘ı konuk ettik, Yazılım Zirvesi I ‘i gerçekleştirdik, Oyun Programlama, Ankara Oracle yetkililieri…  Tüm bir dönem böylece bitti. (Ekşi) Devamını Oku